BİLGİ Çocuk Çalışmaları Birimi (ÇOÇA) tarafından yürütülen “Çocuk İyi Oluş İstanbul Araştırması”nın sonuçları kamuoyu ile paylaşıldı.
BİLGİ Çocuk Çalışmaları Birimi (ÇOÇA) tarafından yürütülen “Çocuk İyi Olma Hali İstanbul Araştırması”nın sonuçları kamuoyu ile paylaşıldı. İstanbul’un 100 mahallesindeki 803 hanede çocuklar ve ebeveynleri ile yapılan araştırma, çocukların sosyoekonomik düzeyi düştükçe yaşam doyumlarının azaldığını ortaya koyuyor. Araştırmaya göre çocukların yüzde 90’ı aile bireylerinin başına bir şey gelmesinden, yüzde 62’si anne babasının işsiz kalmasından, yüzde 59’u okulda başarısız olmaktan, yüzde 57’si ekonomik durumdan endişe duyuyor.
İstanbul Bilgi Üniversitesi Çocuk Çalışmaları Birimi (ÇOÇA) tarafından yürütülen “İstanbul Çocuk İyi Oluşu Araştırması” Sonuçları merkezi İstanbul Yerleşkemizde düzenlenen panelde kamuoyu ile paylaşıldı. İstanbul’un 100 mahallesinde 803 hanede 12-18 yaş arası çocuklar ve ebeveynleri ile yapılan yüz yüze görüşmelere dayanan araştırma, çocukların “maddi durum”, “sağlık”, “eğitim”, “risk ve güvenlik”, “barınak ve çevre”, “katılım” ve “ilişkiler” başlıkları altında ele alınmıştır.
İstanbul Bilgi Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Pınar Uyan Semerci, Prof. çocukların üstün yararını destekleyecek politikaların geliştirilmesi amacıyla yapılan araştırmaların sonuçları değerlendirilmiştir.
Çocukların üçte ikisi hayatından memnun
Çocukların yaşam doyumu konusunda çarpıcı bilgiler ortaya koyan araştırmaya göre, ailenin sosyoekonomik düzeyi düştükçe çocukların yaşam doyumu da azalıyor. Orta ve üst sosyoekonomik düzeye sahip çocukların yaşamdan memnuniyet oranı yüzde 70 iken, sosyoekonomik düzeyi en düşük olan çocuklarda bu oran yüzde 47’ye düşüyor. Görüşülen çocukların üçte ikisi hayatlarından memnun olduklarını belirtiyor.
Araştırma bulguları, korkunun çocuklar arasında yaygın olduğunu göstermektedir. Buna göre çocukların yüzde 90’ı aile bireylerinin başına bir şey gelmesinden, anne babalarının yüzde 62’si işsiz kalmaktan, yüzde 59’u okulda başarısız olmaktan, yüzde 57’si ekonomik durumdan endişe duyuyor. Sosyoekonomik düzeyi düşük olan çocuklar en çok arkadaşsız kalma, taşınmak zorunda kalma, okulu bırakma konusunda endişelenirken, orta ve yüksek sosyoekonomik düzeye sahip çocuklar derslerden ve sınavlardan kalma kaygısı taşımaktadır.
Ekonomik krizin en savunmasız aileleri daha olumsuz etkilediğini ortaya koyan araştırmaya göre, sosyoekonomik düzeyi düşük aileler çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamakta güçlük çekiyor. Bu ailelerin üçte biri okul gezileri ve benzeri etkinliklere, yüzde 27’si ise özel ders/eğitim olanaklarından yararlanamayacaklarını belirtmektedir. Kırtasiye ve okul masraflarını karşılayamayacağını söyleyen velilerin oranı yüzde 15’in üzerinde.
Düşük gelir grubunda balık ve yabancı tatlı tüketimi bir lükstür.
Çocukların belirli besinleri tüketme sıklıklarına ilişkin bilgilerin paylaşıldığı araştırmaya göre, tüm gelir gruplarında peynir, yumurta ve süt tüketiliyor; Haftada 2 ve üzeri kırmızı et tüketim oranlarında üst ve alt gelir grupları arasında yaklaşık iki kat fark var. Haftada iki ve daha fazla balık tüketimi düşük sosyoekonomik kümelerde yüzde 2’ye düşerken, aynı kümede dışarıdan tatlı yeme oranı yüzde 7’nin altında kalıyor.
Salonda uyuyan çocukların oranı ise yüzde 51.
Araştırma aynı zamanda çocuğun ev yaşamı hakkında da bilgi vermektedir. Sosyo-ekonomik durum düştükçe çocuğun yaşadığı evden memnuniyetsizliği artmaktadır. Orta ve yüksek sosyoekonomik duruma sahip çocukların yüzde 75’i yaşadıkları yerden memnunken, bu oran sosyoekonomik düzeyi düşük olan çocuklarda yüzde 46’ya düşüyor. Düşük gelir grubundaki çocukların sadece yüzde 31’i tek başına bir odaya sahipken, bire bir gelir grubunda odasını başkasıyla paylaşan çocukların oranı yüzde 52.
Çocukların yüzde 97’si okula gitmek istiyor
Araştırma ayrıca eğitim ve okul ortamı hakkında değerli bilgiler ortaya koymaktadır. Araştırma ekibinin 2009 yılında yaptığı araştırmanın sonuçlarına göre okula kayıtlı çocuk oranında artış var. Buna göre rastgele bir okula kayıt yaptıran 15-18 yaş arası erkek çocukların oranı yüzde 70 ile yüzde 90 arasında değişmektedir; aynı yaş grubundaki kızlarda yüzde 77’den yüzde 96’ya çıktı. Çocukların yüzde 97’si okula devam etmek istediğini belirtirken, sosyoekonomik düzeyi düşük olan çocukların yüzde 6’sı herhangi bir nedenle okulu bırakmak istediğini belirtiyor. Bu çocukların yüzde otuz dördü zaman zaman dersleri takip etmekte zorlandıklarını söylüyor.
Çocukların yüzde 91’i her gün sosyal medya kullanıyor
Araştırmada dijital dünya ve çocukların sosyal medya kullanımına ilişkin bulgulara da yer verildi. Boş zamanlarında televizyon izleme oranının yüksek olduğu araştırmaya göre çocukların yüzde 91’i günde en az bir kez sosyal medya kullanıyor. Sosyoekonomik düzeyi düşük olan çocuklarda bu oran yüzde 83’e düşüyor. Sosyoekonomik düzeyi yüksek çocuklar WhatsApp, Instagram ve Tiktok kullanmayı tercih ederken; Youtube, tüm kümeler için ortak bir hisse senedi olarak öne çıkıyor. Çocukların yüzde 86’sı sosyal medya kullanırken kendine güveniyorken, sosyoekonomik düzeyi en düşük çocuklarda bu oran yüzde 75’e düşüyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı